30 Eylül 2016 Cuma

MARİFETNÂMEDEN seyirmeler hakkında

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri anadolumuzda yetişmiş, önde gelen mutasavvıf ve mütefekkirlerinden biridir, Meşhur eseri Marifetname insan ve kainat hakkında önemli bilgiler vermektedir.

MARİFETNÂMEDEN

Başın üst kısmının seğirmesi : İyi bir makam ve mevkiden haber verir.

Başın ön tarafının seğirmesi : İyi bir devlet bulmaya işarettir.

Başın yan tarafının seğirmesi : Sağı ve solu hayırlı eyler.

Alnın seğirmesi : Sağda ise eğlence – Solda ise habere işarettir.

Kaşın seğirmesinden : Sağ ve sol her yer dostlukla dolar.

Kaşın ortası seğirirse : Sağı zevk – solu kederdir.

Dil seğirirse : sağı hüzün – solu coşkunluktur.

Gözün dışı seğirirse : Sağda kötüleme – Solda ziynettir.

Gözbebeğinin seğirmesi : sağ gözde olursa sıkıntı - solda sevinçtir.

Göz kuyruğunun seğirmesinde : sağ göz için sevinç - solda maldır.

Gözün altı seğirirse : Sağdaki iyiliğe – soldaki mevkiye alamettir.

Yanağın seğirmesi : sağda olursa hayır – solda olursa mala işarettir.

Burundaki seğirme : sağ tarafta kahır – sol taraftaki mevkiye alamettir.

Dudağın üst kısmındaki seğirme : Sağda olursa rızık – solda şenliktir.

Dudağın uç kısmının seğirmesi : Sağda zarar – solda esenliktir.

Dudak altının seğirmesi : Sağda ve solda daima güzellik alametidir.

Seğiren çene sağda eğlence – solda güzellik işaretidir.

Kulağın seğirmesi : Sağda ve solda güzel habere işarettir.

Boğazın seğirmesi : sağda mala – solda üzüntüye işarettir.

Arka omuzların seğirmesi : Sağda üzün – solda keder alametidir.

Kol pazularının seğirmesi : Sağda olursa rızık – solda olursa mala çıkar.

Bilek seğirirse : Sağda ve solda iyi habere işarettir.

Kolların seğirmesi : Sağda kötüleme – solda ayıptır.

Elin bilekleri seğirirse : Sağda mala – solda meşakkate delildir.

Elin sırtı seğirirse : Sağdaki üzüntüye soldaki şerefe alamettir.

Avucun seğirmesi her ikisinde de rızık ve mala işarettir.

Başparmak seğirmesi sağda yük – solda üzüntüdür.

Şahadet parmağı titreyip seğirirse : Sağ ve solda yeni sebeplere çıkar.

Ortak parmak seğirirse : Sağda olursa üzüntü – solda olursa neşedir.

Serçe parmak seğirirse : Sağda makam – solda gam işaretidir.

Yüzük parmağının seğirmesi : Sağda mal – solda hayır.

Göğüs seğirmesi : Sağda hüzün – solda sevinç olur.

Meme seğirmesi : Sağda makam – solda sevinç işarettir.

Karnın seğirmesi : Sağda kavuşma – solda neşedir.

Göbek seğirmesi : Sağda üzüntü – solda esenliktir.

Böğür seğirmesi : Sağda mevki – solda rızık alametidir.

Oyluğun seğirmesi : Sağda güzellik - solda oğul işarettir.

Kasık seğirmesi : Sağda olursa cima – solda yolculuktur.

Husyelerin seğirmesi : Sağda çocuk doğumuna – solda kedere işarettir.

Makatın seğirmesi : Sağda mal – solda yola işarettir.

Baldır seğirmesi : Sağda olursa eğlence – solda yolculuk işaretidir.

Diz seğirmesi : Sağda üzüntü – solda sevinç alametidir.

Diz altı seğirmesi : Sağda yola – solda kedere çıkar.

Bacak seğirmesinden : Sağda mal – solda mevki görünür.

Sırtın ortasının seğirmesi : Sağda yol – solda erzak işaretidir.

Karın arkasının seğirmesi : Sağda mal – solda ayrılık alametidir.

Topuğun seğirmesi : Sağda mal – solda yolculuk alametidir.

Ayak arkasının seğirmesi : sağda hüzün – solda esenliğe çıkar.

Elin kemiği seğirmesi : Sağda yolculuk – solda mal demektir.

Avuç seğirirse : Sağda yola - solda şeref kazanmaya delildir.

Başparmak seğirmesi : Sağda mal – solda murada çıkar.

İkinci parmak seğirmesi : Sağda ve solda iyi habere işarettir.

Ortak parmaklar seğirirse : Sağda ve solda çekişmeye sebep olur.

Yüzük parmağı seğirirse : Sağda çekişme – solda sevinç vardır.

Küçük parmak seğirirse : Sağda ve solda rızık ve mal demektir.


Eğer bir yerin seğirirse bak ve bu söylediklerimizi hatırla ve şüpheye düşmeden inan. Bir damar yerinden oynuyorsa onu hareket ettiren mutlaka ALLAHU Teâlâ’dır. Damarın sana vermek istediği işareti anla ve arkasından gelecek olanı bekle.

Erzurumlu
İbrahim HAKKI Hazretleri
(Kuddise sirruh)

10 Eylül 2016 Cumartesi

64 Bit Nedir?

64 Bit Nedir? Kısaca anlatmak gerekirse 64 bit Hafıza adreslemesi, tam sayı tipi(Bilgisayar terimi olarak.) olarak geçer. Merkezi işlem birimi (CPU) da ALU yani aritmetiksel hesaplama ünitesi bulunmaktadır. Bu ünite işlemcinin gelen verileri işlediği bir nevi düşünen kısmıdır. 64 Bit bu kısımda çoğunlukla ele alınır. 


CPU üzerinde Register denilen bir birim bulunur. Bu birim birer küçük hafıza diyeceğimiz bir alanlardır. CPU ya özel hafıza birimleri diyelim. Bu birimler en hızlı hafıza birimleridir. Normal Ram yada Özel üretim Ram’ler dahi Register birimlerinin hızlarına erişemez. Register CPU işlem yaparken hesaplanan işlemi işleyip ilk önce buraya geçici olarak koyup diğer işlemlerine devam eder. Veri adresleri ve adres yolları buraya bilgilerini bırakıp diğer birimlere devam ederler. 
Önceleri 64 Bit işlemci mimarisi çıkmadan önce 32 Bit işlemci mimarileri bulunmaktaydı. Biraz önce bahsettiğim Register bölümü ALU’nun en önemli birimidir. Register boyutları ne kadar büyükse işlenen işlem sayısı o kadar fazla olur. 
32 Bit işlemcilerde bu Register kayıtları düşük olduğundan işlenecek veri parçalara bölünüp işlemciye bildirilip Aritmetiksel işlemlere uğrayıp gönderileceği birimlere iletiliyordu. 64 Bit ise tahmin edeceğiniz gibi Register alanları daha fazla büyütülerek daha fazla aritmetiksel işlem (ALU) yapılarak daha kısa sürece çok iş sağlayabiliyordu. 32 Bitin adreslemesi sınırlıdır. Kısacası 4 GB ram ile sınırlandırılmış olup bir İşleme (Process) mesela Adobe Photoshop ile bir resim çalışması yaptığınızı düşünün: Photoshop.exe işlemcide maksimum 3.25 GB sınırlarında adresleme yapabilecek ve işlemcide o ayrılan bellek ile işlemlerine devam edecektir. Ama 4 GB nın tamamı kullanılmamış diyeceksiniz. Evet çünkü Kullanılan işletim sistemide kendisi için belirli bir adres ayırıp sağlıklı çalışmak zorundadır. 
Mesela Windows ilk açılışında boot’tan itibaren DLL yüklemeleri, Servis Yüklemeleri, Kullanıcı arayüzü vb işlemler için özel korumalı bir bölge açar ve buraya erişimi yasaklar. Bu yüzden 4 GB yi bir program kullanamaz.
64 Bitte ise tam tersidir. Toplam adresleme 2 Terabyte’a çıkartılmıştır. 64 Bit destekli bir işlemci sayesinde 4 GB ram ve üzerini rahatlıkla kullanabilirsiniz.
Fakat bir sorunumuz var: İşletim Sistemi !!! 
İşletim sistemi İşlemciye Programdan aldığını bildirmek zorundadır. Bir nevi aracı düşünebiliriz. 32 Döneminde İşletim sistemleri 32 Bit mimarili işlemciler için derlenmiş ve uyumlaştırılmıştır. Mesala Windows XP yi ele alalım. İlk çıktığında 64 Bit işlemci Yoktu (Burada şundan bahsetmek istiyorum. 64 Bit işlemciler vardı ama Kurumsal özel üretimli ve normal kullanıcının alamayacağı düzeydeydi.). 
Bu yüzden Microsoft Yaygın olan işlemcilere uygun olarak Windows XP yi derleyip piyasaya sundu. Fakat XP nin çıkmasından bir sene sonra AMD Firması Athlon64 işlemcilerini piyasaya sundu. İlk normal kullanıcı için piyasaya sürülen işlemciler. Microsoft 1 Yıl sonra Windows Server 2003 ve Windows XP 64 biti piyasaya sürdü. 
Dediğim gibi eğer İşletim sistemi işlemci ile uyumlu değilse 64 bit kullanılamaz. Kısaca bundan bahsettim.
64 bit ve Geri Uyumluluk
64 Bit işlemci için özel olarak üretilmiş programlar, işletim sistemleri, sürücülerin olması şarttır. 64 Bit için en büyük şart işlemcidir. İşlemciniz desteklemiyorsa bundan faydalanamazsınız. Dediğim gibi 64 bit için kodlanmış ve derlenmiş bir program geri uyumlu değildir. Burada bir sorun var. Ya eski bir programınız varsa? Yada sevdiğiniz bir oyun 32 bit ile yazılmışsa. İşte handikap burada başlıyor.
Burada en büyük iş o programı geliştiren firmalara düşüyor. Ama işletim sistemi geliştiren firmalar(Microsoft,Suse,Apple gibi)’a da büyük işler düşüyor. Şuana kadar en iyi performansı sağlayan Microsoft olmuştur. Windows XP 64 Bit çıktığında biz programcılar kara kara düşünmüştük. Programlarımız tekrar derlenecek özel 64 Bit sürümler gerekecek diye. Ama Microsoft bizi bu düşünceden kurtardı.
Windows on Windows (WoW) teknolojisi sayesinde 64 bit derlenmiş bir Windows XP üzerinde 32 bit programlarınızı çalıştırıyor, oyunlarınızı oynuyor keyfinize bakıyordunuz. Tek bir şey sorun oluyordu oda driver desteği mecburen 64 bit destekli olmak zorundalar. Şimdi biraz açalım bu WoW’u. WoW bir nevi sanal Windows gibi bir uygulamadır. Microsoft Windows u kodlarken 32 bit programlar için özel olarak Windows içinde sanallaştırma yapmıştır. Mesela System32 klasörü Normal 64 bit için kullanılırken Wow64 klasörü eski 32 bit uygulamalar için bırakılmış ve işletim sistemine eğer bir 32 bit program çalışırsa onu tanıması ve bu sanallaştırmaya uyması kod ile bildirilmiştir. Burada şu dezavantaj geliyor. 32 bit programlar Mesela 8 gb raminiz var ve Windows XP 64 bit kurulu diyelim. 32 Bit program eskisi gibi hala 3.25 gb ram görmektedir. Sebebi basit eski kodlama. 
Peki performans kaybı: Çok az denilecek düzeydedir. Sanallaştırma sadece görsel kısım. İşlemciye bildirilirken program 32 bit bir program olarak bildirilip işlemci tarafında yine 32 bit işlemler yaptırılır. Adresleme sorunu bu işte ama performans fazla fark edilmez.
Performans
İlk olarak Windows Vista kurdunuz. İşlemciniz 64 bit bir işlemci. Raminiz 8 gb. Mesela diyelimki bir oyun açtınız. Eğer oyun 64 bit işlemci için derlenmemiş 32 bit bir programsa hiçbir performans göremezsiniz. Burada performansı işlemci hızınız çekirdek sayınız ve ram ile ekran kartının hızları belirler.
Pekala 64 Bit destekli bir program kurduk diyelim. Örnek: Adobe Photoshop CS4. 5 tane HDR formatında raw dosyalar açık ve özel yöntemle yüksek kaliteli bir resim elde etmek için çabalıyorsunuz. Photoshop’un ayarlarından ram kapasitesini bilgisayarın raminin %80 ini kullan olarak ayarladığınızı var sayıyoruz. Otomatik man 5-6 GB rami rahatlıkla tüketecektir. Ve renderlama işlemi çok rahat ve hızlı bitecektir. Burada eğer ekran kartınıda kullan derseniz Photoshop 64 bitin verdiği ram avantajı ve adresleme aracılığıyla işlenen veriyi ekran kartından işlemciye gönderecek ve hızlı bir sonuç elde edeceksiniz. Aynı şeyi birde oyunda düşünün. Mesela Crysis. Çok rahat ve hiçbir takılma olmadan keyifle bir oyun.
Peki benim 2 GB ramim var işlemcim de 64 biti destekliyor. Sorun olur mu? Hayır sorun olmaz sadece şunu aklınızdan çıkartmayın. 64 bit işlemlerde adresleme yüksek olduğu için rame daha fazla yüklenilir. Buda ram kullanımını arttırır. Sağlıklı çalışma için 4 gb ram önerilir. Ki böylelikle takılma yada dar boğaz olmasın. Forumlarda yada teknoloji sitelerinde soruluyor sıklıkla. Özellikle Windows Vista kullananlar buna şahit oluyor. Eğer 64 bit bir Vista kullanıyorsanız ve ram miktarı 4 gb nin altındaysa Windows işlemlerin aksamamısı için Harddiski sanal bellek olarak kullanır. PageFile dosyası vardır bu dosyaya İşlemcide çalışan işlemleri aktarır. Bu işlemdede durmadan Bilgisayarınızın harddisk ışığı yanar. 7200 devir harddisk altı harddisk yada sağlıklı ortamda çalışmayan bir harddisk kullananlar(sıcak,tozlu,harici) ve 1 GB ramli makinaya Vista kuranlar bu sorunla karşılaşmaktadırlar. 64 bit burada kötüdür.
32 Bit mi hızlı 64 Bit mi?
Bu soruyu şöyle soralım. Bir su kanalı var küçük(32 bit) ve bu su kanalına bağımlı bir çok çiftçi var. Çiftçiler sulama zamanı gelince mecburen kanala yüklenecekler ve kanal bu kapasiteyi kaldıramayacak. Darboğaz oluşacak su yetmeyecek.
Bu kanalı 2 katına çıkartalım. Çiftçiler rahatlıkla tarlalarını sulayacaklar. İşte fark budur. Olaya şöyle bakalım. Kanalın su kaynağını güçlü bir pompa sağlıyor diyelim. Çiftçiye daha fazla su gidecek. Kanal küçükte olsa akış yüksek olduğundan tarla sulaması daha çabuk olacak. Kanal büyük ve pompa küçük olsa küçük kanalın hızı ve büyük kanalın sulama hızı aynı zamanda biter. Ya pompa ile kanal büyük olursa. Artık onuda siz düşünün...
Burada işlemci hızınız yüksek ve 32 bit işlem yapıyorsanız o işlemi 64 bit bir sistemde 64 bit ile kodlanmış ve derlenmiş bir programla kıyaslarsanız eşit olur. Çünkü 64 bit işlemci daha fazla veriyi adresleyip işler. Hızlı bir işlemci ve 64 bit bir program olursa daha hızlı işlem gerçekleşir.
Mesela Winrar ı 32 bit işlemli bir makina da çalıştırın İşlemciniz 3 ghz olsun. Sıkıştırma çok hızlı yapılır. Ama aynı donanımı 64 bit bir işletim sisteminde Winrar ı aynı dosyayı sıkıştırmayı yap derseniz yavaş yapar. Çünkü program o mimariye uygun değil ve sanallaştırılıyor. 64 Bit Winrar olsaydı peki iki kat daha hızlı.
Peki benim bilgisayarım destekliyor mu?
Bilemem! Ama bunlar yardımcı olur;
AMD Athlon64 ve sonrası çıkan bütün Amd işlemcileri(Opteron,Turion,Athlon64)
Intel Yeni Celeronlar, P4 Prescott 610 ve üzeri işlemciler(Centrino Platformundan eskiler destekli değil. Core 2 Duo ve Pentium Dual Core işlemciler destekli.)
Via 64 Bit işlemciler ve Via Nano işlemciler.
IBM Power6 İşlemcisi.
IBM PowerPC 970 işlemcisi.
Cell BoardBand Engine işlemcisi olan Özel üretim Sony Playstation(IBM,Toshiba ve Sony tasarladı.)
IBM Xenon Kullanan XBox360 işlemcisi.(PowerPC çekirdekli.)
Intel Itanium x64 (IA64) işlemcileri
Alttaki 5 işlemci özel üretim ve Büyük iş istasyonlarınca kullanılıyor. Oyun konsolları ise Sony ve Microsoft Tarafından kullanılıyor.
64 Bit Program nasıl geliştirilir.
Microsoft Bunu Geliştiricilere Visual Studio 2005 ile dağıtaya başladı. .NET 2.0 ‘ın 64 bit desteği eklenmiş ve geliştiricilere SDK sunulmuştu.(Şuan 2008 sürümü var ama Hala Visual Studio IDE si 32 bit çalışmaktadır !!!).
Eclipse (Ücretsiz) : 32 bit ve 64 bit sürümleri vardır. C++ ve Java ağırlıklı kullanılır.
Sun JAVA: Solaris işletim sistemi ile 64 Bite tam destek vermektedir.
Driver (Sürücü Sorunu)
Nvidia, Intel, Amd, Via, Creative gibi büyük firmalar ilk çıktığından bu yana 64 bit desteği vermektedirler. Destek vermeyen bir firmanın sürücüsüne sahipseniz artık onu kullanmayın yada internette araştırın. Windows 7 ile Microsoft çoğu sürücüleri kendisi dağıtıyor yada buluyor. 
Umarım Hepinize Yararlı olmuştur. 

9 Eylül 2016 Cuma

MUCİZELER KAYNAĞI KUR`ÂN-I KERİM'İN MATEMATİKSEL MUCİZESİ

Allah (cc), insanı sadece kendisine ibadet etsin ve dini O`na ait kılsın diye yarattı. Insanları O`nun ibadetine yöneltmeleri, O`na ortak koşulmaması ve bu ibadet görevinin Rasûllerine indirdiği kitaplara uygun olarak nasıl olması gerektiğini açıklamak üzere peygamberler gönderdi.

Her peygambere, getirdiklerinin Allah katından olduğu konusunda, kavmine karşı kendisine te`yid eden ve destekleyen bir mucize gerekliydi. Mucizenin ise Allah (cc) katından olarak A1lah (cc)`tan başkasına tapanlara bir meydan okuyuş olması lazımdı. Meselâ Hz. Ibrahim (as)`in mucizesi şöyleydi: O, Allah (cc)`ın dışında tapılan putları kırdığında kendi kavmi onu tutup ateşe attılar. Ateş gerçek bir ateşti. Hz. Ibrahim herkesin gözü önünde konuldu bu ateşe. Ama buna rağmen O, hiç bir zarar dokunmadan çıkıverdi ondan... Öyleyse ondaki sebep neydi? Ateşin yakma özelliğini durduracak büyük bir kuvvet olmalıydı ortada. Alemlerin Rabbi şöyle buyuruyordu: "Ey ateş! Ibrahim`e bir serinlik ve bir selamet oluver." Artık bu paramparça olmuş putlar ateşe Ibrahim`i yakmasını emredebilirler miydi? Meydan okuma işte budur ve mucize buna derler...Hz. Isa (as) tıp ilminde ileri bir kavme peygamber olarak gönderildi. Dolayısıyla mucizesi de tıp konusunda idi. Körlüğü iyileştirdi ve baras (alaca) hastalığını tedavi etti. Meydan okuyuş zirveye ulastı ve Meryem oğlu Isa Allah (cc)`ın izniyle ölüleri diriltti. Hz. Musa (as) sihir ilminde ileri bir kavme peygamber olarak gönderildi ve mucizesi de kavminin ileri gittiği konuda oldu; asasını atar atmaz süratle giden bir yılana dönüştü ve öbürlerinin bütün sihirlerinin canına okudu. Meydan okuyuş son haddine vardı, asasını denize vurdu ve Alah (cc) suyun batırma özelliğini durdurdu. Hz. Musa ve onunla beraber inananların geçebilecekleri bir yol uzandı. Arkasından Yüce Allah (cc) suya özelliğini geri verdi de Fir`avn ve ordusu batıverdiler...Bunlar Allah (cc)`in peygamberlerini te`yid ettiği maddî mucizelerin bir kısmıdırlar. 

Sonra Hz. Muhammed (sav) geliverdi. Onun peygamberliğinin daha öncekilerde bulunmayan bir takım özellikleri vardı: 

Birincisi: O, herhangi bir kavme değil bütün aleme gönderilmiştir.

Ikincisi: O, peygamberlerin sonuncusu idi. Artık ondan sonra ne peygamberlik ne de peygamber olacaktır.

Üçüncüsü: O`nun mucizesi dünya hayatı devam ettikçe, devam edecek. olan bir mucizedir; apaçık Arapça olan Kur`ân-ı Kerim`i getirmiştir.

Iste tek başına bu mucize bile bir mucizeler kaynağıdır. Alemlerin Rabbi, onunla insanlara ve cinlere haykırmış ve demiştir ki: "De ki, insanlar ve cinler bu Kur`ân`ın bir benzerini getirmek üzere toplansalar, bir kısmı diğerine arka çıksa da onun benzerini getiremeyeceklerdir" (Isra, 88). Yine şöyle buyurmuştur:"Eğer bizim kulumuz (Muhammed)a indirdiğimiz hususunda şüphede iseniz, siz de onun benzeri bir sure meydana getirin.. Eğer doğru sözlü iseniz Allâh (cc)`tan başka güvendiklerinizi de yardıma çağırın" (Bakara, 23). Bu meydan okuyuşa da Kur`ân-ı Kerim`in dili sahasında ileri olan Araplara idi. Aynı zamanda beşer imkânının ulaşacağı her sahada kıyamete dek bütün alemlere karşı var olacak bir meydan okuyuştu bu... Rezzak olan Allah (cc) bize Kur`ân-ı Kerim`in mucize oluş sahalarından birini; "Hadi benzeri bir sûre getirin" meydan okuyuşunu hatırlatan bir sahasını göstermek için kuluna rahmetinin feyzinden Kur`ân`ın ayetlerini iyice anlayabilmesini sağlayacak kapılar açıverdi. Bu sahâ, Abdürrezzâk Nevfel`in sunduğu, Kur`ân-ı Kerim`in sayısal mucizeligi sahasıdır. Allah (cc) onu da, müslümanları da, bu mucizeyi okuyup inanan herkesi de Kur`ân`la mükafaatlandırsın..

Kur`ân-ı Kerim`in sayısal mucizeligi, -görüşümüze göre- zamanımızda yaşayan herkes için üç esaslı gerçeği ortaya koyar:

Birinci gerçek: Kur`ân bir insan tarafından değil, ancak ve ancak Allah (cc) katındandır.

Ikinci gerçek: Indiği andan günümüze kadar Kur`ân-ı Kerim`de herhangi bir değişme, yer değiştirme, bozma olmamıştır.

Üçüncü gerçek: Kur`ân-ı Kerim kıyamete kadar devam edecek olan bir mucizedir...

Binaenaleyh, herhangi bir insan bu gerçekleri ayan beyan gördüğünde artık onun, Allah (cc)`a, O`nun peygamberine ve apaçık kitabına inanmaktan ve bunları tasdik etmekten bâşka çaresi kalmaz. Bu noktadan hareketle Kur`ân-ı Kerim`le ve onun getirdikleriyle amel, hidayet ve sapıklık arasında yegane ayırıcı ve adil sınır olmuş olur. Nevfel, Kur`ân-ı Kerim`in sayısal mucizeliği adlı kitabında diyor ki: "Bu mucizelik, müsbet ve hakkında değişik görüşlerin olamayacağı maddî bir mucizeliktir... Münakaşa kabul etmeyen, tartışma götürmeyen bir mucizelik.. Zira rakamların dili ayırıcıdır... Sayıların ve hesapların sözleri kesindir.

KONUYLA İLGİLİ YAPILMIŞ BİR ÇALIŞMA:

Kuran, indirildiği günden bu yana her çağda yaşayan her insan grubunun anlayabileceği, kolay ve anlaşılır bir dile sahiptir. Edebi dilinin mükemmelliği, benzersiz üslup özellikleri ve içerdiği üstün hikmet, bunun en önemli sebeplerindendir. Bunun yanı sıra Kuran’ın Allah’ın sözü olduğunu ispatlayan birçok mucizevi özelliği daha vardır. Bunlardan biri de Kuran’da dikkat çeken kelime tekrarlarındır.

Allah, bundan 14 asır önce, insanlara yol gösterici bir kitap olan Kuran-ı Kerim’i indirmiş ve tüm insanlığı Kuran’a uyarak kurtuluşa ermeye davet etmiştir. Ayette de bildirildiği gibi Kuran “...alemlere bir zikr (öğüt, hatırlatma, hüküm ve üstün bir şeref)den başka bir şey değildir.” (Kalem Suresi, 52) Kuran indirildiği günden kıyamet gününe kadar da, insanlığın tek yol göstericisi olan son İlahi kitap olacaktır. Kuran’da ancak 20. ve 21. yüzyıl teknolojisiyle eriştiğimiz bazı bilimsel gerçeklerin 1400 yıl önce bildirilmiş olmasının yanı sıra, Allah’ın sözü olduğunu ispatlayan pek çok mucizevi özelliğe de sahiptir. Bu özelliklerden biri de, “matematiksel mucize”leridir. Bu mucizeye bir örnek ise Kuran’daki bazı kelime tekrarlarının verdiği ortak sayıdır. Birbiriyle ilgili bazı kelimeler mucizevi bir biçimde aynı sayıda tekrarlanırlar. Aşağıda, bu tür kelimeler ve Kuran içindeki tekrarlanış sayıları verilmiştir.

“Yedi gök” tabiri 7 kere geçer. “Göklerin yaratılışı (halku semavat)” ifadesi de 7 kere tekrarlanır.

“Gün (yevm)” tekil olarak 365 kere geçerken, çoğul yani “günler (eyyam ve yevmeyn)” kelimeleri 30 defa tekrarlanır. “Ay” kelimesinin tekrar sayısı ise 12’dir.

“Bitki” ve “ağaç” kelimelerinin tekrar sayısı aynıdır: 26

“Ceza” kelimesi 117 kere yer alırken, Kuran ahlakının temel özelliklerinden olan “affetmek” ifadesi, bu sayının tam 2 katı kadar yani 234 kere tekrarlanır.

“De” kelimelerini saydığımızda çıkan sonuç 332’dir. “Dediler” kelimesini saydığımızda da aynı rakamı elde ederiz.

“Dünya” kelimesi ve “ahiret” kelimesinin tekrarlanış sayıları da aynıdır: 115

“Şeytan” kelimesi Kuran’da 88 kere geçer. “Melek” kelimesinin tekrar sayısı da 88’dir.

“İman” (tamlama almadan) ve “küfür” kelimeleri Kuran boyunca 25 kere tekrarlanır.

“Cennet” kelimesi ve “cehennem” kelimesi de aynı sayıda tekrarlanır: 77.

“Zekat” kelimesi Kuran’da 32 kere tekrarlanırken, “bereket” kelimesinin tekrarlanış sayısı da 32’dir.

“İyiler (ebrar)” 6 kere tekrarlanırken, “kötüler (fuccar)” kelimesi ise tam yarısı kadar yani 3 kere geçer.

“Yaz-sıcak” kelimeleri ile “kış-soğuk” kelimelerinin geçiş sayıları da aynıdır: 5

“Şarap (hımr)” ve “sarhoşluk (sekere)” kelimeleri de Kuran’da aynı sayıda tekrarlanır: 6

“Akletmek” ve “nur” sayılarının tekrar sayısı da aynıdır: 49

“Dil” ve “vaaz” kelimeleri eşit sayıda -25 kere- tekrar edilir:

“Yarar” kelimesi 50, “bozma” kelimesi de 50 kere tekrarlanır.

“Sevgi” ve “itaat” kelimelerinin tekrar sayısı aynıdır: 83

Kuran’da “dönüş” ve “sonsuz” kelimeleri eşit sayıda yer almaktadır: 28

“Musibet” kelimesi ve “şükür” kelimesi, Kuran’da aynı sayıda geçmektedir: 75 kere

“Güneş (şems)” ve “ışık (nur)” kelimeleri Kuran’da 33’er kez geçmektedir.

Sayımda “nur” kelimesinin sadece yalın halleri dikkate alınmıştır.

“Doğru yola ileten (Elhuda)” ve “rahmet” kelimelerinin tekrar sayısı eşittir: 79

Kuran’da “sıkıntı” kelimesi 13 kere yer alırken, “huzur” kelimesi de 13 kere tekrarlanmaktadır.

“Kadın” ve “erkek” kelimelerinin tekrar sayısı da aynıdır: 23

Kadın-erkek kelimelerinin Kuran’da tekrar sayısı olan 23, aynı zamanda insan embriyosunun oluşumunda yumurta ve spermden gelen kromozom sayısıdır. İnsanın kromozom sayısı da anne ve babadan gelen 23’er kromozomun toplamı olarak 46’dır.

“Hıyanet” kelimesi 16 kere geçerken, “habis” kelimesinin tekrar sayısı da 16’dır.

“İnsan” kelimesi Kuran’da 65 kere geçer; insanın yaratılış safhalarının sayısının toplamı da aynıdır

Salavat kelimesi bütün Kuran’da 5 kere geçer ve Allah insanlara günde beş defa namaz kılmalarını bildirmiştir.

“Kara” kelimesi Kuran’da 13 kere geçerken, “deniz” kelimesi 32 kere geçmektedir. Bu sayıların toplamı bize 45 sayısını verir. Eğer karaların Kuran’da bahsediliş sayısı olan 13’ü 45’e bölersek, %28,888888888889 sayısını buluruz. Denizlerin Kuran’da bahsediliş sayısı olan 32’yi 45’e böldüğümüz zaman ise, %71,111111111111 sayısını buluruz. Bu oranlar ise, gezegenimizdeki su ve kara parçalarının gerçek oranıdır. (Scientific Miracles)

Yedi gök 7 kere
Göklerin yaratılışı (halku semavat) 7 kere

Gün (yevm) 365
Günler (eyyam,yevmeyn) 30
Ay (şehr) 12

Bitki 26 kere
Ağaç 26 kere

Ceza 117 kere
Affetmek 117X2=234 kere

De 332 kere
Dediler 332 kere

Dünya 115 kere
Ahiret 115 kere

Şeytan 88 kere
Melek 88 kere

İman 25 kere
Küfür 25 kere

Cennet 77 kere
Cehennem 77 kere

Zekat 32 kere
Bereket 32 kere

İyiler (ebrar) 6 kere
Kötüler (fuccar) 3 kere

Yaz-sıcak 5 kere
Kış-soğuk 5 kere

Şarap 6 kere
Sarhoşluk 6 kere

Akletmek 49 kere
Nur 49 kere

Dil 25 kere
Vaaz 25 kere

Yarar 50 kere
Bozma 50 kere

Sevgi 83 kere
İtaat 83 kere

Dönüş 28 kere
Sonsuz 28 kere

Musibet 75 kere
Şükür 75 kere

Güneş (şems) 33 kere
Işık (nur) 33 kere

Elhuda 79 kere
Rahmet 79 kere

Sıkıntı 13 kere
Huzur 13 kere

Kadın 23kere
Erkek 23 kere

Hıyanet 16 kere
Habis (hilekar) 16 kere

İnsan 65
Toprak (turabun) 17
Nutfe (nutfun) 12
Embriyo (alak) 6
Bir çiğnemlik et (meda’a) 3
Kemik (ızamun) 15
Et (lehmun) 12
Toplam 65

Salavat 5 kere
Namaz 5 vakit

Kara 13 kere 13/45= %28,88888889
Deniz 32 kere 32/45= %71,11111111
Toplam 45 kere %100

Kuran Allah’ın Sözüdür

Kuran’da geçen kelime tekrarlarının verdiği ortak sayılar, Kuran’ın Allah’ın sözü olduğunu ispatlayan açık delillerden yalnızca biridir. Gerek bilimsel konularda, gerek geçmişten ve gelecekten verilen haberlerde gerekse matematiksel şifrelemelerde o dönemde hiçbir insan tarafından bilinemeyecek gerçekler ayetlerde haber verilmiştir.

Kuran’ın içinde yer alan her bilgi, bu İlahi kitabın bilinmeyen gizli mucizeleri, Yüce Rabbimiz'in üstün aklının ve sonsuz ilminin delillerinden sadece bir tanesini göstermektedir. Bir ayette şöyle buyrulmaktadır:

“... Eğer o, Allah’tan başkasının katından olsaydı, kuşkusuz içinde birçok çelişkiler bulacaklardı” (Nisa Suresi, 82)

21. söz

Yirmi Birinci Söz İki makamdır. Birinci Makam بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحٖيمِ اِنَّ الصَّلٰوةَ كَانَتْ عَلَى الْمُؤْمِنٖينَ ك...